9 Aralık 2008 Salı

Halkla İlişkiler


Tekrar merhabalar. Bugün yazmak istediğim konu, Halkla ilişkiler. Özellikle son yıllarda adını çok sık duyduğumuz bu kavramla ilgili yazma isteğimin sadece bu bölümde (Marmara Üniversitesi - Halkla İlişkiler ve Tanıtım) okumaktan dolayı olmadığını belirtmek isterim. Elbette ki bu durumun da etkisi var ama asıl olarak bu kavramın kimi zaman anlam farklılığı ve anlam karmaşası yaratmasından kimi zaman reklamla karıştırılmasından ve kimi zaman da çok basit birşeymiş gibi algılanmasından ötürü ve de halkla ilişkilerin gerçekten tam manasıyla ne olduğunu ve neyi anlatmak istediğiyle ne yapmaya çalıştığını dilimin döndüğü kadarıyla sizlerle paylaşmak adına bu yazıyı yazmaya karar verdim. Halkla ilişkilerin kelime anlamı, salt olarak dışarıdaki vatandaşla doğrudan veya dolaylı bir şekilde ilişkiye girmek anlamını taşımıyor tabii ki. Buradaki ilişki kelimesi yanlış anlaşılmasın ilişki derken tabii ki de yüzyüze iletişimden bahsediyorum. Halkla ilişkilerin esası elbette ki yüzyüze iletişime dayanır ama halkla ilişkiler dediğimiz kavram sadece sokaktaki vatandaşla yüzyüze iletişimmiş gibi algılanacak kadar küçük ve sade bir kavram değildir. Halkla ilişkiler (Bu belki size biraz teorik gelebilir ama) en temel olarak kişi,kurum ya da kuruluşların hedef kitleleriyle ortak ve sağlam bağlar kurmak için oluşturdukları araçtır, izledikleri yoldur ve de kullandıkları yol haritasıdır. Çok fazla teoriye kaçmadan salt bu şekilde açıklayabiliriz halkla ilişkileri kavram olarak. Halkla ilişkilerde en önemli olan şey verilmek istenilen mesajın hedef kitleye doğru zamanda doğru kanallarla verilmesidir. Bir halkla ilişkiler stratejisi ancak bu şekilde ve bu uyumla doğru ve düzgün olarak gerçekleştirilebilir. Bununla beraber mesajın doğruluğu ile hedef kitlenin doğru seçimi de çok önemlidir. Yani kısaca bu sistemi "DOĞRU MESAJI - DOĞRU KANALLARLA - DOĞRU ZAMANDA - DOĞRU HEDEF KİTLEYE" şeklinde açıklayabiliriz. Dediğim gibi eğer bu sistemde en küçük bir aksaklık dahi olursa, yapılan bir halkla ilişkiler kampanyası başarısız olur. Aynı zamanda halkla ilişkilerin zaman kavramı da çok önemlidir. Halkla ilişkiler kısa zamanlı yapılan bir iş değildir. Çok uzun bir süreci kapsar. Örneğin, en acele bir halkla ilişkiler kampanyasının bile ön hazırlık aşaması yaklaşık 6 ayı bulur. Bunun haricinde halkla ilişkilerde FEEDBACK yani Türkçesi GERİBİLDİRİM dediğimiz kavram da çok büyük önem arz eder. Verilmek istenen mesajın, hedef kitleye verilmesinin ardından hedef kitleden mesaja verilecek olan tepki, bir halkla ilişkiler kampanyasının en temel taşlarından birisidir hiç kuşkusuz. Hedef kitleden gelecek olan bu feedback, kampanyanın seyrini de etkiler ve kampanyanın uygulanacağı zaman zarfı aşamasında, ulaşmak istediği hedefi ya da hedefleri elde edebilmesi için hangi tür aşamalardan geçmesi gerekeceği konusunda da bir belirleyicilik arz eder.
Bütün bunların yanı sıra halkla ilişkiler, reklamcılıkla birbirine çok sık karıştırılan bir kavramdır. Reklamın özü propagandadır. Yani reklamcılık işininin en temel disiplini propagandadır. Ayrıca reklamcılık dediğimiz kavramın halkla ilişkilere nazaran zaman faktörü de çok kısadır. Reklamcılık, çok kısa zamanda kar elde etmek amaçlı yapılan bir iştir. Bu aşamada ortaya samamiyet dediğimiz kavram çıkıyor. Halkla ilişkiler samimi olmalıdır ve karşısındakine samimiyet ve güven duygusunu aşılamak zorundadır. Fakat reklamcılıkta çoğu zaman güven ve samimiyet duygusu olmaz. Dediğimiz gibi reklamcılık çok kısa bir zamanda kar elde etmek amaçlı yapılan bir faaliyet olmasından ötürü pek de samimi değildir karşısındakine karşı. Bunun dışında her iki sektör de yani halkla ilişkiler ve reklamcılık medyayı çok farklı şekillerde kullanırlar. Reklamcılık, medyada yer ve zaman satın alır fakat halkla ilişkiler medyada haber niteliği taşıyabilecek işlerin altına imza atar ve atmaya çalışır, medyadaki yer alma amacı bu şekildedir. Bütün bunların haricinde bir halkla ilişkiler ve reklamcılıkla ilgili bir farktan daha bahsetmek istiyorum. Reklamcılık sektöründe bir denetim mekanizması vardır. Gerektiği zaman çok sert yaptırımlar uygulayabilen bir mekanizmadır. Fakat, maalesef halkla ilişkiler sektöründe bir denetim mekanizması yoktur ve bu denetim mekanizmasının olmayışı halkla ilişkiler sektörü içinde kimi zaman etik dışı işlerin olmasına sebebiyet vermektedir. Bu sebepten ötürü halkla ilişkiler sektörü için de bir denetim mekanizması oluşturulması şarttır. Kısacası, en temel olarak reklamcılık propagandaya dayalı olan ve kısa zamanda kar elde etme amaçlı yürütülen bir faaliyettir fakat halkla ilişkiler ise vermek istediği mesajı karşısındaki hedef kitleye en doğru zamanda, en doğru kanallarla vermeyi amaçlayan ve çok uzun bir süre zarfını kapsayan bir faaliyettir. Propaganda yapmaktan çok hedef kitleye verdiği mesaja karşılık aldığı feedbacklerle, karşısındaki hedef kitleye samimi bir şekilde, güven duygusunu her daim önde tutan bir anlayışla vermek istediği mesajı en doğru şekilde vererek istediği amaçlarına ulaşmaya çalışır. Her iki kavram ve sektör arasıdaki farklılıklar bunlardır.
Kısacası, halkla ilişkiler dediğimiz kavram öyle çok basit olan yani bir işyerinin kapısının yanında küçük bir masada oturan iyi giyinimli ve güleryüzlü bir personelin müşterilere en sıcak şekilde davranarak, onlara bağlı bulunduğu işyerinin ve ellerindeki ürünlerin özelliklerini anlatmaktan ibaret değildir. Ama maalesef ülkemizde halkla ilişkiler dediğimiz kavramı halen daha bu şekilde anlayan birçok iş sahibi ve sözüm ona okumuş insan var. Umarım ben yazmış olduğum bu yazı ile halkla ilişkiler kavramının ne olduğunu, özelliklerini, neyi hedefleyip ne yapmayı amaçladığını en açık ve duru bir şekilde sizlere anlatabilmişimdir, açıklayabilmişimdir. Görüşmek üzere.

7 yorum:

tuğçe dedi ki...

Ahmetcan Bey, ben de bir halkla ilişkilerciyim ve yazınızı gerçekten çok beğendiğimi belirtmek isterim. Halkla ilişkileri birçok yönden anlatmışsınız. Bu konu üzerinde basit düşünceleri olan insanların bu yazıyı okumaları bu tip diüşünce kalıplarından sıyrılmalarına yardımcı olacaktır. Bu bağlamda size çok teşekkür ederim.Son olarak da yazılarınızın devamını sabırsızlıkla beklediğimi belirtmek isterim. Sevgilerle...

ahmetcan_48 dedi ki...

Güzel ve naif düşünceleriniz için ok teşekkür ederim Tuğçe hanım. Sizin de bilgi ve birikimlerinizden yararlanmak isteriz. Saygılarımla.

ahmetcan_48 dedi ki...

Ayrıca sizin dışınızda diğer arkadaşlarınızın da katılımlarını bekleriz

Bülent Uysaloğlu dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Bülent Uysaloğlu dedi ki...

ahmetcan kardeşim yeni blogun hayırlı olsun,yazında güzel tespitler yapmışsın,kolay gelsin

worldwidewriters dedi ki...

Halkla ilişkiler ve reklamcılık arasındaki anlam karmaşasının giderilmesi ciddi anlamda iyi olmuş.Ayrıca konuyu şöyle basit bir örnekle desteklemek isterim proje=web sitesi dersek halkla ilişkileri bir web sitesinin search engine optimisation'ı (SEO) , reklamı başka bir siteye bir süreliğine verilmiş bir reklam banner'ı olarak değerlendirebiliriz.Ayrıca halkla ilişkilerin küreselleşen dünyamızda bir adım öne çıkabilmek için ne akdar önemli olduğunu da vurgulamak isterim ve son olarak küreselleşmeyle gelen değişik ialetişim ortamları içerisinde halkla ilişkilerin durumunun ne olacağını aşağıdaki makaleyi baz alarak tartışmanızı ve bir çıakrıma varmanızı isterim..Teşekkürler

Yeni İletişim Ortamları

http://oozamca.blogspot.com/2008/12/yeni-iletiim-ortamlar.html

Adsız dedi ki...

ben şuan halkla ilişkiler okuyorum yazınız aydınlatıcı olmuş.